13 Aralık 2015 Pazar

Erotomania hastanın başka insanların ona aşık olduğunu düşündüğü oldukça ilginç bir hastalıktır. Bu hastalık şizofreni, duygu durum bozukluğu veya kuruntulu rahatsızlıklar gibi ruhsal bozukluklardan muzdarip olan kişilerde sıklıkla görülür.



Hasta erotomanik sürede anonim bir kişinin sosyal medya veya mektuplar aracılığıyla devamlı aşkını ilan ettiğini iddia eder ve bunlara aynı şekilde geri dönüş yapar. Bunlar genellikle beklenmedik zamanlarda istenmeyen olaylar olsa da, bu aşkın yalan olduğunu söyleyen herhangi bir açıklamayı hasta kabul etmez; ona aşık olduğu kişinin naz yaptığını düşünür ve bu yasak aşkı herkesten saklamaya karar verir.

Bu hastalığın başlıca semptomlarından birisi hastanın başka birisi tarafından gizlice sevildiğine dair güçlü bir inanca sahip olmasıdır. Hasta bazı durumlarda birkaç kişi tarafından sevildiğini de düşünebilir. Ayrıca, hasta erotomaniayla eş zamanlı olarak ona aşık olduğunu düşündüğü kişinin ev eşyalarının düzenlenmesi, poz verme ve diğer zararsız görünen eylemler gibi kurnaz metotlarla kendisiyle gizlice iletişim kurduğunu da söyleyebilir.



Bu tarz yanılgıların şizofreniyle alakalı olduğu düşünülür veya tipik bir kuruntulu rahatsızlığın ana semptomları olarak değerlendirilir. Bu yüzden tedavisinde atipik antipsikotik ilaçlar kullanılır.

Bu hastalık bana çocukluğumdaki Gülşen Bubikoğlu aşkımı hatırlattı. Okuldan gelir gelmez televizyonu açar, bütün kanalları gezip onun oynadığı filmlerden birini bulmaya çalışırdım. Ancak onun beni sevme ihtimalini hiç düşünmemiştim açıkçası. :) Belki de hayat bu şekilde güzeldir. Hakikat yolunda hangimiz bitap düşüp pes etmek istemedi ki?
0

Boanthropy, bir diğer adıyla öküz sendromu, insanın kendisini bir büyükbaş hayvan olduğuna inandırdığı ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Bazı insanlar bu hastalığın genellikle bir rüya olarak başladığını ve daha sonra uyanıkken de devam ettiğini, nihayetinde kişinin bedenini tamamen ele geçirdiğini düşünürler. Eğer kişi kolay bir şekilde etki altına alınabildiği takdirde hipnozun da bu hastalığa sebep olması muhtemeldir.




Dini kaynaklarda da bu hastalıktan muzdarip olan kişiler görülmektedir. Örneğin, İsrailoğullarını Kenan'dan sınır dışı eden Babil kralı II. Nebulkadnezar hakkında Daniel kitabı kendisinin "insanlıktan çıktığını ve öküzler gibi otladığını" söyler.



Öküz sendromu günümüzde de görülmekte ve hastalar modern dünyada büyük zorluklar çekmektedirler. Uzmanlar inceledikleri hastalarda çeşitli semptomlar saptamışlardır. Bunların başında hastanın vejetaryenliğe eğilimi geliyor. Daha sonra hasta kontrolsüz bir şekilde inekler gibi ses çıkarmaya ve aldığı besinlerde büyülü bir çimen tadı olduğundan bahseder. En sonunda ise çimenlik bir alanda uyanır, etrafında büyükbaş hayvanlar varsa sürüye katılır ve onları taklit etmeye başlar.



Hastalığın tedavisi konusunda kesin bir yanıt yoktur. Genelde psikolojik destek sağlansa da hastalık en üst seviyeye ulaştığı takdirde kişiye insan olduğunu hatırlatmak oldukça zordur. Normale dönmesi yeni durumunu ne denli benimsediğiyle ilgilidir.


Düşünüyorum da ne kadar zor bir hastalık gerçekten. Özellikle bulunduğum şehirde yeşil alanın azlığı böyle bir hastalığa yakalandığımızda bizi şehir dışına kaçmaya itecek, ailemiz ve arkadaşlarımız bizi bulmakta oldukça güçlük çekecekler. Allah kimseyi böyle bir hastalıkla sınamasın. Herkese sağlıklı günler dinliyorum.
0

Author

Bumerang Üyesi